Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Ceza
Hikayenin asıl yazarı ben olmama rağmen bu hikaye daha önce xHamster’da başkası tarafından yayımlanmıştı. Bir de kendi profilmde olsun istedim 🙂
Osman o Pazartesi yine her hafta olduğu gibi yakın arkadaşı Ahmet’in evine karısı Burcu’yu sikmeye gidiyordu. Hatırlayamadığı kadar uzun süredir haftada iki gün Ahmet’in işte olduğu saatlerde karısını sikmeye gidiyordu.
Bugün de tıpkı diğer günler gibi olacaktı: eve gidecek, Ahmet’in ateşli karısını saatler boyunca hayvan gibi, öldüresiye sikecek, sonra da kendi evine geri dönüp hiçbir şey olmamış gibi Ahmet’lere misafirliğe gitmeye hazırlanacaktı. Burcu’yla bunu çok tahrik edici buluyorlardı. Gündüz Ahmet yokken karısını sikiyor, akşama da onlara aile dostu gibi ev oturmasına gidiyordu. Fakat bilmediği şey Burcu’nun bu sefer onun için farklı planları olduğuydu.
Burcu kapıyı her zamankine benzer bir kılıkta açtı. Uzun, dalgalı siyah saçlarını tepesinde topuz yapmış; dudaklarına da Osman’ın en çok sevdiği bordo rujunu sürmüştü. Bir de altında dantelli beyaz g-stringi vardı. Bunun dışında çırılçıplaktı. Bembeyaz gerdanı, tam Osman’ın sevdiği irilikteki diri göğüsleri, piercing takılı göbek deliği, sütun gibi bacakları ve o minicik emilesi, yalanası, hatta sikilesi ayakları tamamıyla ortadaydı. 40 yaşında olmasına rağmen birçok 20’liğe taş çıkartırdı Burcu; üstelik yataktaki marifetleri de cabası. Beni çıplak karşıladığına göre sabah Ahmet’le işe gitmeden önce sevişmişler diye düşündü Osman ve bu onu heyecanlandırdı. Nedenini bilmese de Burcu’yu kocasından hemen sonra sikmek onu hep tahrik ediyordu.
Tam eğilip dudaklarına yapışacakken Burcu suratında ciddi bir ifadeyle sırtını döndü ve
– Beni takip et. Halletmeni istediğim bir iş var, dedi.
Ahmet de hiçbir şey sormadan onu takip etmeye başladı. Sırtının kıvrımlarını, her adımda sallanan dolgun kalçalarını izleyerek ve siki kalkarak onun peşinden yatak odasına girdi.
İçeri girdiğinde gördüğü karşısında şok olmuştu. Burcu’nun kızı Ceyda yatağın yanında ayakta duruyordu. Üzerinde sadece beyaz transparan bir gecelik, altında da amının ıslak dudaklarını tam olarak kapatmayan bir külot vardı. Elleri arkadan bağlanmış öylece onların gelmesini bekliyordu orada. Dipdiri, gencecik memeleri ve şişmiş uçları geceliğin içinden görülüyordu. Osman’ın aklı başından gitmişti. Ahmet’le Burcu’nun 21 yaşındaki kızlarını ilk gördüğü andan itibaren sikmek istemişti; ama bunun olanaklı olabileceğini hiç düşünmemişti. Bugün bu hayali gerçek olacaktı anlaşılan.
– Geçen gün alışverişten döndüğümde salonda Ceyda’yı kapıcımız Muarrem Efendiyle sevişirken yakaladım. Sanki ben yarakları onunla paylaşmıyormuşum gibi arkamdan iş çeviriyordu.
Burcu’nun kocasını sadece kendisiyle aldatmadığını; aynı zamanda kapıcı ve apartmandaki birkaç komşuyla da sikiştiğini, hatta bazen aynı anda sikiştiğini zaten biliyordu. Ama onu şaşırtan annesinin kızıyla yarak paylaşması meselesi olmuştu. Ana-kız başka adamlarla mı sevişiyorlardı? Eğer öyleyse onun niye haberi yoktu ve neden onunla sevişmemişlerdi? Gerçi bugün son dediği gerçekleşecek gibi duruyordu.
– Zaten karşı komşu Faik Bey ve Muarrem Efendiyle sevişirken yanıma onu da alıyorum artık. Ama hanımefendiye yetmemiş herhalde ki Muarrem Efendiyle arkamdan sevişiyor. Adamcağız da yazık kızı memnun edecem de bahşiş alacam diye her dediğini yapıyor.
Ohh bi de adama bahşiş mi veriyorlar diye düşündü. Gerçi Burcu’nun bu konuşmasının tamamen önceden hazırlanmış bir mizansen olduğu belliydi; ama rolünü oynarkenki ciddiyeti takdir edilesiydi. Bu arada Burcu’yla birlikte başka adamlarla seviştiklerini de kesin olarak öğrenmiş oluyordu. İçinde birazdan o şanslıların arasına gireceğine dair bir his vardı.
– Şimdi Osman Abisi benim senden istediğim şey bu orospuyu cezalandırman. Bunu asla unutamayacağı gibi sik de annesinin arkasından iş çevirmek neymiş anlasın. Bacakları tutmayana kadar sik. İşin bittiğinde kıçının üstüne oturamasın. Hadi aslanım bunu yapsan yapsan sen yaparsın.
Gerçekten de Osman tek başına böyle bir kızı ayakta duramayacak hale gelene kadar sikebilirdi, ki daha önce de yapmıştı. Siki yaklaşık 25 santim uzunluğundaydı; ama fazla kalın değildi. Sikinin ince ve uzun olması ona anal seks yaparken büyük kolaylık sağlıyordu. Kalın olmadığı için canlarını çok fazla yakmadan hepsini köküne kadar kadınların götlerine sokmayı başarabiliyordu. Ama onun bu iş için biçilmiş kaftan olmasının esas sebebi sikinin ebatları değil, dayanıklılığı ve gücüydü. Gerçekten de bir dönem ağırlık çalışmış ve hala düzenli spor yapan birisi olarak taşı sıksa suyunu çıkarırdı. Siktiği kadınlar da bu gücünden kendi paylarına düşeni alıyorlardı. En önemlisi de siki bir kalktıktan sonra art arda en az iki posta dayanırdı. Bu sayede bir kadını bir seferde defalarce kez sikebilir ve bulutların üzerine çıkarabilirdi.
Burcu’nun konuşması bittiğinde Osman’ın şaşkınlığı geçmiş ve rolünü benimseyip oynamaya karar vermişti. Herkesin bir rolü vardı: Ceyda cezalandırılması gereken suçlu, Osman onun cezalandırıcısı, Burcu ise hepsinin efendisiydi. Osman rolü gereği sert olması gerektiğini biliyordu ve bunda herhangi bir sorun görmüyordu. Zaten kadınları vahşice sikmeyi oldum olası severdi. Üstelik bu tek taraflı değildi herhalde ki bugüne kadar hayatına giren her kadın onunla seks yapmaya bayılmıştı.
Kimsenin beklemediği bir hız ve şiddetle Ceyda’nın saçlarına asıldı. Saçları beline kadar uzundu. Tam isteğim gibi, dedi kendi kendine; bir taraftan sikerken bir taraftan saçlarına asılırım. O saçlarını çekince kız elinde olmadan hafif bir çığlık attı. Bunun üzerine
– Sus orospu! diye bağırıp suratına sert bir tokat attı.
Yediği tokattan sesi soluğu kesilince saçından tutarak yatağa sırtüstü fırlattı. Elleri arkadan kelepçeyle bağlı, çaresiz bir şekilde yatakta kıvranan kızın gözlerinde büyük bir iştah ve istek vardı. Geceliği açılmış, göbeği ortaya çıkmıştı. Osman yatağın üstüne çıkarak kıza eğildi ve tek hamlede kızın geceliğini yırtıp attı. Külotundan da aynı şekilde kurtulduktan sonra kız önünde çırılçıplaktı. Dikkatini klitorisindeki halka şeklindeki piercing çekti. Bunlar ailece seks manyağı, diye düşündü ister istemez.
Terden sırılsıklam ve yapış yapış olmuş memelerine yumuldu. Önce hoyratça sıkıp okşadıktan sonra ikisini de tek tek yalamaya ve ısırmaya başladı. Bir süre bu şekilde kızı altında kıvrandırdıktan sonra pürüzsüz, traşlanmış kasıklarına indi. Amından gelen koku baş döndürücüydü. Diliyle klitorisi ve oradaki piercingle biraz oynadıktan sonra ağzını amına dayayıp emmeye başladı. Kız boşalmanın eşiğindeydi ve onun vantuz gibi ağzına dayanamayarak boşalmaya başladı. Osman da ağzını hiç çekmeden bütün zevk sularını içti. Kızın boşalması durunca kafasını kaldırıp orta parmağı ve yüzük parmağını amına soktu. Hafif hafif sokup çıkarıyor ve elini büyük bir şiddetle titretiyordu. Tanıdığı hiçbir kadın bu harekete karşı koyamamıştı. Nitekim Ceyda’nın durumu da çok farklı olmadı.
Kısa süre sonra tekrar boşalmaya başladı. Bu yaşadığı hiçbir şeye benzemiyordu. Sarsıla sarsıla boşalıyor, biri bittikten sonra tekrar orgazm oluyordu. Hatta artık boşalırken am suları fıskiye gibi fışkırıyor, Osman’ın üstünü ıslatıyordu. Hayatında böyle bir orgazm yaşamamıştı. Onun bildiği sadece erkeklerin boşalırken sıvılarını fışkırtabileceğiydi; ama oluyordu işte, tıpkı bir erkeğin onun üstüne boşalması gibi o da Osman’ın üstüne boşalıyordu.
Yaklaşık beş dakika kadar devam ettikten sonra elini Ceyda’nın amından çıkardı. Genelde bu kadar uzun süre yapmazdı bunu; ama bu seferki farklı bir durumdu, Ceyda’nın ayaklarını mutlaka yerden kesmeli ve Burcu’nun güvenini boşa çıkarmamalıydı. Gerçi Burcu’nun dediği “ayakları tutmama” durumuna neredeyse şimdiden ulaşmışlardı; en az 3-4 kere orgazm olmuş ve bayılacak hale gelmişti. Ama Osman daha cezalandırmasına daha başlamamıştı bile.
Yataktan kalkıp tişörtünü ve pantolonunu çabucak çıkardı. İçine don giymediği için kazık gibi olmuş siki bir anda ortaya çıkmıştı. Onun o muhteşem sikini görünce Ceyda’nın gözleri fal taşı gibi açılmıştı; hayatında gördüğü en büyük sikti. Aynı zamanda içini büyük bir merak ve istek kaplamıştı. Farkında olmadan diliyle dudaklarını yaladı.
Bu hareketi Osman’ı iyice tahrik etmişti. Büyük bir çabuklukla yatağın üzerine çıkıp dizlerinin üzerinde kızın suratına yaklaştı. Şimdi o kocaman siki neredeyse burnunun dibindeydi; sikinin üzerinde kızın nefesini hissediyordu. Hiç vakit kaybetmeden saçlarına yapışıp kafasını sikine doğru kaldırdı ve kasıklarına doğru yapıştırdı. Sikinin sadece yarısı girmişti kızın küçücük ağzına. Bu halde saçından tutup kafasını ileri geri hareket ettiriyordu. Ama bu pozisyondan pek memnun kalmamıştı; ne kendisi ne de kız rahattı böyle. Gerçi kızın rahat olup olmaması önemli değildi; ne de olsa o cezası ne olursa olsun katlanacaktı. Tabi bir taraftan da kızı ne kadar sert sikerse, ne kadar zorlarsa; onun o kadar hoşuna gideceğinin farkındaydı.
Önce kızın üzerinden kalktı sonra da yataktan indi. Bacaklarından tutup yatağın biraz aşağısına çekti. Şimdi kafası yatağın ortasına denk geliyordu. Başının altına bir yastık koyup biraz yükseltti. Daha sonra tekrar yatağın üzerine çıkıp kasıkları kafasının hizasına gelecek şekilde kızın üzerine eğildi. Bir taraftan da karyolanın baş kısmına elleriyle tutunmuş oradan destek alıyordu. Bu pozisyonda şınav çeker gibi sikini iştahla açılmış o sıcacık, daracık ağza sokup çıkarmaya başladı. Bu şekilde sikinin tamamına yakınını kızın boğazına sokabiliyordu. Tabi bu kızın öğürmesine yol açıyordu; ama bu Osman’ın sorunu değildi. O, giderek hızlanan hareketlerle kızın ağzını sikiyordu.
Ceyda nefes almakta zorlanıyordu, ağzından sürekli akan salyalarla boğulmak üzereydi. Ağzının sikilmesi aslında hoşuna giderdi; ama bu sefer bunun bir an önce bitmesini, Osman’ın onu normal bir şekilde sikmesini istiyordu. Tabi eğer Osman herhangi birini “normal” sikilebilirse… Şansına bu sikiş fazla sürmedi, bütün bu yaşadıklarından oldukça etkilenen Osman son bir hareketle sikini ağzına dibine kadar sokarak boşalmaya başladı. Alev gibi sıcak döllerin çoğu direk midesine doğru gidiyordu, yine de az bir kısmı ağzının kenarlarından taşmıştı.
Bu ön-boşalma faslı bitince Osman esas sikiş için üzerinden kalktı. Genelde çabuk ve küçük bir boşalmadan sonra asıl orgazmını yaşardı. Gerçekten de Ceyda’nın üzerinden kalktığında siki milim inmemişti. Bunu görünce kız hayretler içerisin kaldı; kırk yıl düşünse böyle bir şey olabileceği aklına gelmezdi. Bugüne kadar seviştiği herkesin siki boşaldıktan sonra inmeye başlamış, yeniden kalkmaları için vakit gerekmişti. Ama unutmamalıydı ki bu erkeklerin hiçbiri bu adam değildi.
Osman’ın – Yut onları orospu! Komutunu duyar duymaz ağzının içinde kalan spermleri yuttu. Daha sonra Osman kafasının altındaki yastığı çekip kenara attı ve kızı da belinden tuttuğu gibi yüzükoyun çevirdi. Daha sonra yastığı göbeğinin altına koyarak kıçının havaya kalkmasını sağladı. Götünü sikecekti, sadece götünü. Her ne kadar o alev alev yanan enfes amı da sikmek istese de önceliği kızı cezalandırmaktı; rolüne uygun davranmalıydı.
Ortalığa bakınırken Burcu’nun bu iş için yatağın kenarına koyarak hazır ettiği kayganlaştırıcıyı gördü. Hemen alıp avucuna bolca sıkıp diğer elinin parmaklarına iyice sürdü. İyice kayganlaşan parmaklarını teker teker götüne sokup çıkarmaya başladı. Götü büyük ölçüde dardı, herhalde oradan fazla sikilmemişti. Az bir uğraştan sonra artık üç parmağını rahatça sokup çıkarabiliyordu bu enfes göte. Bunun üzerine avucuna bolca kayganlaştırıcı sıkıp sikine iyice yedirdi. Bu kadar fazla kullanmasının sebebi kızın canının acımasını önlemek değil, bir hamlede sikinin hepsini sokabilmek içindi. Oldukça iddialı bir denemeydi bu; o kadar uzun bir siki, bakire sayılabilecek bir göte ilk seferde tamamen sokabilmek pek kolay olmazdı. Ama o bunu kafasına koymuştu; bugün kendini sertlikte aşmaya niyetliydi.
Bu düşüncelerle kızın üzerine biraz eğilip sikinin başını onu heyecanla bekleyen göt deliğine dayadı. Bir eliyle sikini kökünden tutarken diğeriyle de kalçalarını iki yana ayırmaya çalışıyordu. En sonunda derin bir nefes alıp sikini tüm gücüyle kızın götüne soktu. Sürdüğü kayganlaştırıcılar onun güçlü darbesiyle birleşince işe yaramış, taşakları kızın vıcık vıcık am dudaklarıyla birleşmişti. O kadar şiddetli bir darbeydi ki kız resmen yatağın içine bir 30 santim gömülmüştü. Acı dolu çığlığı yorganın içinde boğulmuş olmasına rağmen yine de odayı çınlatmıştı.
Adamın, o eşek siki gibi sikin hepsini götüne bir seferde gömeceğini hiç düşünmemişti. Bunu yapmamasının sebebi Ceyda’yı düşünmesi değil, yapamayacak olmasıydı. Ama büyük bir hırsla saplamıştı sikini, sanki ondan intikam alır gibi. Neye uğradığını şaşırmıştı, ağzını sikerken götünden sikilmeyi tercih ederdi. Fakat bu ilk darbede tercihinin doğruluğundan şüphe etti. Gerçi yapabileceği hiçbir şey yoktu, sadece adamın altında çaresizce duruyordu. Annesiyle birlikte ona ne isterseler yapacaklardı. Bu ise aslında ne kadar korkutucu duruyor olursa olsun Ceyda’yı acayip tahrik ediyordu. Hayatında hep böyle sikilmek istemişti: tecavüze uğrar gibi!
Normalde Osman sikinin tamamını soktuktan sonra kadının götünün alışabilmesi, böylece de en az onun kadar zevk alabilmesi için hareket etmeden bir süre beklerdi. Ama bu sefer diğerlerinden daha farklıydı. Kafasını elleriyle yatağa bastırırken hırsla sikmeye başladı o sikinin etrafını kadifemsi duvarlarıyla saran götü. Her seferinde sikini yarısına kadar çıkarıp tekrar sokuyor, nefes nefese hayvani bir şekilde sikiyordu kızı. Oda kızın boğuk çığlıkları ve her sokuşunda amına çarpan taşaklarının çıkardığı seslerle dolmuştu. Bu inanılmaz tempolu ve vahşi sikiş kızı acayip hırpalıyordu. Bu ise Osman’ın aldığı zevkin artmasına neden oluyordu.
15 dakika kadar böyle siktikten sonra boşalmak üzere olduğunu farkedip kızın götünden çıktı ve kızı arkasında bileklerinden kelepçelenmiş duran kollarından tutup yataktan kaldırdı. Kendisi biraz geri çekildi ve kızı da yatağın kenarına yere oturtup sırtını yatağa dayadı. Kız ter su içinde kalmış ve soluk soluğa Osman’ın sıvazladığı sikinden fışkıracak spermleri bekliyordu. Fazla beklemesine gerek kalmadı ve sanki biraz önce boşalmamışcasına koyu kıvamlı döllerin ilk partisi büyük bir tazyikle yanağına çarptı. İkincisi kapatmaya fırsat bulamadığı gözünün içine, üçüncüsü saçlarının üzerine, dördüncüsü ve beşincisi çenesine, altıncısı ve yedincisi de memelerine geldi. En sonunda biraz daha yaklaşıp sikini dibinden başına kadar sıvazlayıp son döl damlasını da alnına sürdü.
Ceyda bu sikişin ve döl banyosunun etkisinden kurtulamamışken Osman onu tekrar kollarından tutup yatağa fırlattı. Bu sırada Ceyda onun sikinin hala dimdik olduğunu görüp şok geçirdi. Adam tam bir sikiş makinesiydi! Yatağa çıkıp dizlerinin altından tuttuğu bacaklarını havaya kaldırdı. Bir eliyle iki ayak bileğini birden tutup diğer eliyle de sikini götüne yerleştiriyordu.
Şimdi ağır ağır sikiyordu kızı. Öncekinden de daha sert bir sikiş için temposunu düşürüp güç toplamaya çalışıyordu. Artık kızın götü de alışmış, tempoyla uyumlu bir şekilde inliyordu. Yeterince dinlendiğini düşündüğünde kızın bacaklarını aniden iki yana açtı. O kadar sert yapmıştı ki bunu kız acıdan çığlık attı. Bu pozisyonda hızlanmaya başladı; o hızlandıkça kızın yumuşak inlemeleri kulak tırmalayan çığlıklara dönüşüyordu. Daha sonra kızın bacaklarını diz kapakları memelerine yapışacak şekilde bastırıp kızın üzerine abandı. Şimdi onu hızla sikmekle kalmıyor, vücudunun ağırlığıyla da eziyordu.
Kız her darbede sikiyle birlikte gövdesini de hissediyor, nefesi kesiliyordu. Çığlık atacak hali bile kalmamıştı. Hunharca sikiliyordu. Ve Osman’ın onun suratına o kadar yakın olmasına rağmen onu öpmeye teşebbüs etmeyişi orada sadece sikilmek için var olduğunu hissetmesine yol açıyordu. Bu ise onu inanılmaz tahrik ediyordu. Daha fazla dayanamayıp orgazm olmaya başladı. O boşalırken daralan götü içine girip çıkan siki sıkı sıkıya kavrıyor; çıkarken oluşan vakum etkisini arttırıyordu. Böylece Osman sikini her geri çektiğinde Ceyda’nın içi tam anlamıyla boşalıyordu. Yaşadığı haz o kadar yoğundu ki bir daha boşalmaya başladı, o bitince bir daha, bir daha… artık art arda boşalıyordu.
Ceyda’nın altında art arda orgazm olması Osman’ın hızını daha da arttırmasına neden olmuştu. Sürekli daralan götü sikini sımsıkı kavrıyor dışarı bırakmıyordu. Ama o buna rağmen temposunu arttırarak sikmeyi sürdürüyordu.
Bu pozisyonda Ceyda’yı yeterince haşat ettiğine karar verince Osman üzerinden kalktı. Baygın gözlerle ona bakan kızı belinden tuttuğu gibi yatakta ters çevirdi ve elleriyle dizlerinin üstünde durmasını sağladı. Daha sonra omuzlarından yatağa doğru bastırarak sadece kıçını havada bıraktı. Yatağın üzerine çıkıp hafif yan dönerek bir ayağıyla kızın kafasına bastırır şekilde sikini götüne sapladı. Büyük bir güçle sikiyor, kızı resmen yatağa çiviliyordu.
Ceyda bırak böyle bir pozisyonda sikilmeyi böyle bir pozisyonun mümkün olabileceğini bile bilmiyordu. Ama oluyordu işte; bu hayvan herif onu bu şekilde aşağılık bir orospu gibi sikiyordu. Çığlık atmayı bırak, nefes almayı zor başarıyordu ve bu aşağılayıcı durum onu yine tahrik ediyordu.
Osman daha sonra sikini kızın götünden çıkarıp ayağını kafasından çekti ve böylece kız rahat rahat nefes alabildi. Daha sonra sikini dibinden hafif eğerek kızın götüne bir hamlede gömdü. Sonra tamamen çıkardı ve yine dibine kadar sapladı. Her seferinde kızın çığlığı kulaklarını çınlatıyordu. Bundan da hayvani bir zevk alıyordu. Bunu böyle yaklaşık 10 kere yaptıktan sonra kızı normal sikmeye başladı. Hızla, bütün gücüyle sikiyor; kızı altında inletiyordu. Bir trombolinin üzerinde gibiydiler her darbede iyice yatağın içine gömülüp daha sonra tekrar yukarı doğru çıkıyorlardı. Ve darbeler o kadar sertti ki; kız her seferinde yatağın altındaki tahta bazaya kafasını çarpıyordu. Bir eliyle kızın ellerindeki kelepçenin zincirine asılmış diğer eliyle de kalçalarına şaplak atıyordu. O kadar şiddetli vuruyordu ki iki seferden sonra kızın o süt beyazı kalçaları kıpkırmızı olmuştu.
Bu şekilde değersiz bir et parçasıymışçasına, ne istediği önemsenmeden ve hatta sırf canı yansın diye sikilmek çok aşağılayıcıydı. Üç kuruşluk orospular bile daha fazla saygı görürdü. Ama bu aşağılanma ve insan yerine konmama durumu onun acayip hoşuna gitmişti. Hayatında daha önce hiç böyle hissetmemişti. Ne biçim bir sikiş, ne biçim bir adamdı bu böyle? Kafasında bu düşünceler, götünde de gördüğü en büyük sikle daha fazla dayanamadı ve boşalmaya başladı. Sabahtan beri her boşalması hayatının en şiddetli boşalması olmuştu neredeyse ve bu onlardan da daha şiddetliydi.
Kızın iyice daralan götü sikini resmen sağıyordu. Başkası olsa hemen boşalırdı herhalde; ama Osman boşalmamak için herhangi bir çabada bulunmadığı gibi hızını da arttırmasına rağmen onu bu şekilde bir 15 dakika daha sikti. En sonunda sikini köküne kadar saplayıp boşalmaya başladı. Art arda fışkıran döller durduktan sonra sikini ucunda son bir döl damlasıyla birlikte çıkardı ve kızın üzerinden kalktı.
O bırakınca Ceyda yatağın üstünde yana devrildi. Kıpırdayacak hali kalmamıştı ve götünden sızan Osman’ın döllerinin yatağa döküldüğünü hissediyordu. En sonunda onu kollarından tutup yere fırlattı Osman. Kendi başına kalkamayacağını anlayınca da yine kollarından tutarak ayağa kaldırdı. Ama başı çok dönüyordu ve yaşadıklarının etkisiyle ayakları tutmaz hale gelmişti. Biraz sendeledikten sonra yere düştü. Elleri arkasında kelepçeli, yüzüstü yere düşmüş, kıpırdayamıyordu. Bu haline kahkahalarla güldüler. En sonunda Burcu ellerindeki kelepçeleri çıkarıp onu banyoya götürdü.
Odaya geri dönünce de Osman’a salona gitmesini, kendisinin Ceyda’yı yıkayıp bir sonraki partiye hazırlayacağını söyledi. Çırılçıplak bir şekilde salona gidip baş köşeye oturan Osman, kendisi için hazırlanmış şeylerden yiyip içerek ve televizyon seyrederek ana kızı beklemeye başladı.
Burcu ile Ceyda kapının ağzındaydılar. Ceyda’nın üzerinde hiçbir şey yoktu; ama elleri yine arkasında kelepçeliydi ve 10-12 santim topuklu sandalet gibi üzeri açık ayakkabılar giymişti. Bu haliyle çok seksiydi ve onu görür görmez Osman’ın siki kalkmaya başlamıştı.
Page 2
Ceyda kaderine razı bir kurbanlık koyun gibi doğruca Osman’a gitti. Ama onun bir kurbanlıktan önemli bir farkı vardı: sadece kaderine razı değildi, onu deli gibi istiyordu. O, önünde çaresizce dururken adamın onu dilediği gibi, hayvanca sikmesini istiyordu. Adamın yanına vardığında onun koltukta istifini bozmadan oturduğunu görünce yapması gerekeni anladı ve kendini dizlerinin üstüne bıraktı. Adam onun ağzını sikecekti. İçini büyük bir korku kaplamıştı, geçen sefer neredeyse boğulacaktı. Bu sefer dayanabilecek miydi acaba?
Osman önce kızın o upuzun saçlarını ağır ağır eline doladı. Daha sonra sertçe çekerek kızın acıdan çığlık atmak için ağzını açmasını sağladı. Kızın ağzı açılır açılmaz da neye uğradığını anlamadan o daracık ağzını kazık gibi olmuş sikinin üzerine yapıştırdı. Kızın kafasının hızla aşağı yukarı oynatıyor, sikini hiç hareket ettirmeden ağzını sikiyordu. Bu pozisyonda daha önceki gibi sikinin tamamını sokamıyordu bir türlü. Bu onu daha da hırslandırmıştı. Sürekli kafasını daha çok bastırıyordu artık. Kız öğürmekten ve ağzında biriken salyaları dışarı atmaya çalışmaktan mahvolmuştu. Bu ise Osman’ı inanılmaz tahrik ediyordu. Uzun zamandır kimseyi böyle sikememişti; çünkü kızın elleri kelepçeliydi ve bu yüzden istemsiz de olsa hiçbir karşı koyma şansı olmuyordu.
Adam geçen sefer ağzını sikerken hayatında hiç bu kadar zorlanmadığını düşünmüştü Ceyda. Ama şu anda yaşadıklarının yanında önceki sefer hiçbir şeydi. Adam sanki kasıtlı olarak onu boğmak ister gibiydi. Artık kafasını oynatmayı bırakmış kasıklarına doğru bastırıyordu sadece. Daha fazlasının giremeyeceğini düşündüğü o sik milim milim ağzına giriyordu Ceyda’nın. Ağzı yırtılacak gibiydi, ağzında biriken salyaları bir an önce tükürmek istiyordu. Elleri de bağlı olduğu için sadece çaresizce çırpınıyordu. Artık burnu neredeyse kasıklarına değmek üzereydi; ama kendisi de çıldırmak üzereydi, bir an önce bunun bitmesi için dua ediyordu. Ellerini kullanabilse belki kendini kurtarabilirdi; fakat bu halde adam onu direk boğsa bile elinden bir şey gelmezdi. Çaresizce bekliyordu. Derken adam sonunda sikinin tamamını sokmayı başardı, artık burnu kasıklarına yapışmış nefes alması zorlaşmıştı. O anda adam hiç beklemediği bir şey yaptı ve kafasına aynı şiddetle bastırırken bir eliyle de burnunu kapadı. Artık nefes alamıyordu. Çırpınıyor, ayaklarını oynatıyor, kafasının kurtarmaya çalışıyordu; ama nafile. Adam onu Ceyda’ya yıllar gibi gelen birkaç saniye boyunca bu şekilde tuttuktan sonra bıraktı.
– Hepsini aldı. Gerçekten de dediğin kadar varmış kızın haha.
– Ee kim yetiştirdi onu.
Kız nefes nefese kalmıştı. Deri koltuğun her yeri kızın salyalarıyla ıslanmıştı. Osman ayağa kalktı ve Ceyda’nın saçına asılıp arkasından çekerek yemek masasına yöneldi. Kız o kadar halsiz düşmüştü ki ayağa kalkmaya fırsat bulamamış, yerde çığlık çığlığa sürükleniyordu. En sonunda Osman onu masaya sırtüstü yatırdı. Boynu masanın kenarına denk geliyor böylece bırakınca kafası aşağı doğru eğiliyordu. Bu şekilde dururken dudakları sanki masanın yüksekliği özel olarak ayarlanmış gibi hemen Osman’ın sikinin hizasında kalıyordu. Kız başına geleceği anlamış ağzı açık bekliyordu. Osman birden sikini sapladı kızın boğazına. Bir yandan kızın ağzının içinde gidip gelirken bir yandan da o gencecik memeleri hoyratça sıkıştırıyordu. Bütün vahşiliğine rağmen, titizlikle zanaatini sergileyen bir usta gibiydi: arada sikini çıkarıp kızın kafasını yana çevirerek tükürmesini sağlıyor daha sonra ağzını sikmeye tekrar kaldığı yerden devam ediyordu.
Ağzından çıkan salyalar yerçekiminin etkisiyle burnunun, gözlerinin içine giriyordu. Burnu tıkanmış, görüş alanı neredeyse sıfırlanmıştı. Eğer adam arada sikini çıkarıp tükürmesine fırsat vermese boğulurdu herhalde kendi tükürüğünde. Nasıl bir adamdı bu böyle? Bir taraftan onu insanlıktan çıkmış gibi sikiyor, bir taraftan gayet kontrollü şekilde periyodik olarak onun tükürmesini sağlıyordu. Şu anda bu kadar kendinden geçmişken bile bunu nasıl akıl edebiliyordu? İşi kadınları beyinleri spermleriyle birlikte bütün deliklerinden akana kadar sikmek miydi yoksa? Bu iş için mi para alıyordu? Profesyonel sikici miydi? Jigolo demek hakaret olurdu herhalde, olsa olsa profesyonel sikici olurdu bu adam. Bunları düşünmek Ceyda’yı orgazma yaklaştırmıştı. Kendine inanamıyordu. Bir taraftan boğulmamaya çalışırken nasıl boşalabilirdi bir insan? Tam o anda adam sikini çıkarıp Ceyda’nın suratına boşalmaya başladı. Spermleri burun deliklerinin, kapatamadığı gözlerinin içine giriyor; kendi salyalarıyla karışarak yakıyordu. Tam bu sırada boşalmaya başladı. Masanın üstünde kıvranıyor, çığlık çığlığa orgazm oluyordu.
Osman kızı masanın üstünde yüzükoyun çevirmişti şimdi. Ama kafasının konumu değişmemiş hala sikinin önündeydi. Kızın ayaklarını sırtına doğru çekti ve ellerindeki kelepçenin zincirini ayakkabıların topuklarına taktı; böylece kız ayaklarını bıraksa bile normal haline gelme ihtimali yoktu. Muhtemelen bacaklarının acısından ötürü canı yanıyordu; bu da Osman’ı hırslandırmıştı. Saçına asılıp milim inmemiş sikini boğazına kökledi. Sikinin tamamına yakını sokuyor kızı boğulacak hale getiriyordu. Bu sefer tükürmesine fırsat da vermeden acımasızca sikiyordu. Kızın şansına bu şekilde biraz siktikten sonra sikini çıkarıp kızı masada ters çevirdi. Şimdi kızın götü ondan taraftaydı. Burcu’nun olacakları anlayıp uzattığı anahtarla kızın ellerini çözdü. Bu kadına hayrandı: özellikle onun o her şeyi önceden kestirebilme yeteneğine. Kızın götünü havaya dikti. Kız başına gelecekleri anlamış elleriyle götünü iki yana açmıştı.
– Aferin, bu işi biliyorsun!
Ceyda büyük bir heyecan ve korkuyla kaderini bekliyordu. Şimdi o hayvani sik vahşice götüne girecekti. Bu sefer nasıl olacaktı acaba? Tecrübelerine göre öncekinden daha sert olacaktı kesinlikle. Korkmakla beraber heyecanlanmıştı. Adam da sanki onun bu düşüncelerle boğuşmasını ister gibi masanın üstüne çıkmış bekliyordu. Biraz daha beklerse adam, boşalacaktı neredeyse. İçinden sik beni diye bağırmak geçiyordu; ama cezalı olarak konuşması yasaktı, bu kurala uymalıydı. En sonunda adam onun salyalarıyla ıslanmış sikini bir hamlede götüne soktu. Daha sonra çıkarıp tekrar soktu. Tekrar tekrar tekrar… Bu şekilde Ceyda’nın götünü mahvediyor, onu çığlık çığlığa bırakıyordu. Acı dayanılmazdı; ama bu adam onu sikerken en büyük acı bile orgazm kaynağıydı Ceyda için. Nitekim adam sikini dibine kadar sapladığı bir sırada boşalmaya başladı. Sarsıla sarsıla boşalıyor, acı çığlıklarıyla zevk çığlıkları birbirine karışıyordu. Ne hale gelmişti Ceyda? Ne hale getirmişti bu adam onu?
Kız boşalmaya başlayınca Osman götünü sikini çıkarmadan sikmeye başlamıştı. Bir ayağıyla kızın kafasına bastırıyor, vahşice sikiyordu onu. Bu sırada Burcu geldi yanına. Beline takma bir yarak takmıştı. Bunun üzerine Osman sikini çıkarıp kenara çekildi. Burcu masanın üzerine çıkıp takma yarağı iyice kayganlaştırdıktan sonra kızının götüne sapladı. Neredeyse Osman’dan daha sert sikiyordu. O kadar ki, bir gören olsa öz kızını değil baş düşmanını sikiyor derdi. Biraz onu izledikten sonra Osman arkasına yanaşıp sikini Burcu’nun götüne sapladı. Her darbesinde Burcu öne gidiyor, dibine kadar kızının götüne giriyordu.
Bir süre böyle sikiştikten sonra Burcu Ceyda’nın götünden çıktı, bunun üzerine Osman da onun götünden çıkıp kenara geçti. Burcu kızının saçına yapışıp onu salonun ortasına doğru sürekledi. Kendisi yere uzanıp kızını üzerine çekti ve belindeki yarağı kızın amına soktu. Şimdi durmuş Osman’ı bekliyorlardı. Osman da onları fazla bekletmeyip kızın götüne girdi. Bu şekilde kızı pompalamaya başladılar. Birisi çıkarken birisi giriyordu. İlk defa böyle bir şey yapmalarına rağmen sanki yüzlerce kez yapmış gibiydiler. Muazzam bir senkron tutturmuşlardı. Bu tempoya daha fazla dayanamayan Ceyda deli gibi boşalmaya başladı.
Epey bir süre daha kendilerinden geçmiş gibi sikmeye devam ettiler kızı. O da bu sırada devamlı orgazm oluyordu. Osman bir ara Burcu’nun da boşalmaya başladığını farketti; sanki sikilen oymuşcasına. Daha sonra kızın götünden çıkıp kızı yerde dizleriyle ellerinin üzerinde bekler hale getirdi. Bunun üzerine Burcu kızın götüne girip Osman’ı bekledi. O da Burcu’nun götüne girince sikiş tekrar başladı.
Adam onun götüne ne kadar sert girerse annesi de Ceyda’nın götüne o kadar sert giriyordu darbenin etkisiyle. Bir yandan da parmaklarını kızının amına sokmuş ona masaj yapıyordu. Kısa süre sonra götündeki takma yarağın ve annesinin parmaklarının etkisiyle boşalmaya başladı Ceyda. Annesi götünün daraldığını bildiği için, parçalamak istercesine daha hızlı girip çıkıyordu götüne. Öyle ki adam onun temposuna yetişmekte zorlanıyordu neredeyse. Annem erkek olsa en az bu adam kadar muhteşem bir sikici olurdu diye düşündü. Tam bu sırada adam sikini sonuna kadar annesinin götüne saplayıp durdu; tabi annesi de onun götüne saplamıştı sonuna kadar. Boşalıyordu adam. O muhteşem dölleri annesinin götüne doluyordu. Annesinin götünün yerinde kendi götünün olmasını çok isterdi. O sıcaklığı hissedebilmek, o doluluk duygusunu yaşayabilmek.
Adam işi bitince çıktı annesinin götünden. O ise Ceyda’yı sırt üstü yatırıp, götünü suratına yaklaştırdı. Neredeyse kafasının üstüne oturuyordu şimdi. Ceyda görevini anlamıştı. Kadının o yediği yaraktan sonra tam kapanmamış götüne hafif hafif dil darbeleri atmaya başladı. O da bir yandan ıkınıyor, deyim yerindeyse adamın spermlerini kızının suratına sıçmaya çalışıyordu. En sonunda annesinin göt sularıyla karışmış adamın dölleri geldi Ceyda’nın suratına. Hepsini yutmaya çalışıyordu; ama suratına dökülen spermler olmuştu. Onları da elleriyle toplayarak ağzına götürüp afiyetle yuttu. Şimdi annesine bir teşekkür hediyesi vermek istiyordu. Parmaklarını yavaşça amına soktu.
Parmaklarıyla ustaca masaj yapıyordu. Bir yandan da diliyle klitorisini yalıyor Burcu’yu zevkten çıldırtıyordu. Nerden öğrendi bu kadar iyi am yalamayı bu kız diye düşündü? Neredeyse Osman kadar iyi yapıyordu bu işi ve bu kesinlikle büyük bir beceriydi. Deli gibi boşalmaya başladı. Kızının dili ve parmaklarının marifeti karşısında çığlık çığlığa kıvranıyordu. Bir an ana kız Osman’a ne kadar müthiş bir manzara sunduklarını düşündü. Bu düşünce onun daha güçlü boşalmasına sebep oldu. Kızı ise onun altında o boşaldıkça çölde susuz kalmış gibi onun am sularını içiyor, resmen içini kurutuyordu.
Osman kanepeye oturmuş onları izliyordu. En sonunda Burcu ayağa kalktı ve kapıya doğru gitmeye başladı. Kızı ise elleriyle dizlerinin üzerinde takip ediyordu annesini. Bu şekilde salondan çıkıp hazırlanıp temizlenmek için Osman’ı yalnız bıraktılar.
Bu sefer kapıda belirdiklerinde Ceyda çırılçıplak elleri ve ayakları üzerinde tıpkı bir köpek gibi duruyordu. Boynunda bir tasma vardı, onun ucu da Burcu’nun elindeydi. Bu haliyle sanki köpeğini gezdirmeye çıkarmış gibi bir hali vardı.
Ceyda uslu bir köpek gibi Osman’a doğru gelmeye başladı. Osman koltukta gerinmiş onun gelişini bekliyordu. Beklerken de bir yandan siki büyümeye başlamıştı. En sonunda Ceyda iyice yakına gelince Burcu daha rahat hareket edebilmesi için tasmanın ucunu bıraktı.
Kız dizlerinin üzerinde doğrulup eline okkalı bir tükürük bıraktıktan sonra yavaş yavaş kazık gibi olan o siki sıvazlamaya başladı. Osman ellerini kafasının arkasında birleştirmiş muamelenin keyfinin çıkarıyordu. Kız bir taraftan da elleriyle taşaklarına masaj yapıyordu. Parmakları vücudun gizli noktalarını uyarmasını bilen uzakdoğulu bir keşişin parmakları gibi taşaklarını yoğuruyor, her temasta inanılmaz bir zevk veriyordu. Bu kız gerçekten ne yaptığını çok iyi biliyordu! Bu tecrübeyi edinebilmesi için 15 belki de 13 yaşından beri sevişiyor olmalıydı. Bu işi bu kadar iyi yapan bir tek bunun annesini gördüm diye düşündü Osman.
– Aynı anasının kızı haa!
Gerçekten de Ceyda bu masajı annesinden öğrenmişti. Birlikte farklı farklı adamlarla sikişirken annesi ona bir erkeğe zevk vermenin en iyi yollarını uygulamalı olarak göstermişti. Ne de olsa annesi bu konuda bir profesyonel sayılırdı. Öğrendiği bir başka şey de erkeğin göt deliğini yalamaktı. Bunu yapmaktan çok fazla zevk almıyordu aslında; ama karşısındakinin aldığı zevki düşünmek onu gerçekten azdırıyordu. Hem de bu hareket kendini alçatıcı bir şey gibi algılandığından onu daha da tahrik ediyordu. Evet, sevişirken aşağılanmaktan kesinlikle büyük haz alıyordu!
Kız taşaklarını yalamaya, toplarını tek tek ağzına alıp emmeye başladığında Osman neredeyse boşalabilirdi. Bunca postadan sonra bu kadar çabuk bu hale gelmesi kızın ustalığını gösteriyordu. Üstelik daha sikine ağzını sürmemişti bile. Taşaklarını resmen sömürdükten sonra kız götüne doğru diliyle hamle yaptı. Annesi demek bunu da öğretmiş diye düşündü Osman ve kızın dilediğini yapabilmesi için kanepede kaykıldı. Kızın dili ustalıkla götünün çevresinde dolanıyor, hafif hafif içine giriyordu.
– Tam bir orospu yetiştirmişsin valla! Dikkat et boynuz kulağı geçmesin haha.
Kendisinden bu şekilde bahsedilmesi Ceyda’nın çok hoşuna gitmişti. Yaptığı şeyi çok iyi yaptığını biliyor ve bunu duymaktan memnun oluyordu. Hem de böyle aşağılayıcı şekilde! Götünü yalamaya dalıp sikini ihmal etmiyor; bir yandan da boştaki elleriyle sikini okşuyordu. Elinin altındaki sikin damarlarının atmaya başlamasından boşalmak üzere olduğunu fark etmişti. Hemen doğrulup siki hızla sıvazlamaya başladı. Kısa süre sonra ilk parti spermler havada bir kavis çizerek iyice yaklaştırdığı suratına çarptı. İkinci ve üçüncü parti de aynı şekilde suratına isabet etti. Şimdi saçları da dahil olmak üzere bütün suratı Osman’ın döllerine bulanmıştı. Bu haliyle çok seksi gözüktüğünün farkındaydı. Ayrıca bu kadar dayanıklı bir adamı 10 dakika gibi bir sürede boşaltabilmek de onun yeteneğinin adeta bir kanıtıydı.
Osman boşalması biter bitmez hiç ara vermeden yerinden kalktı ve Ceyda’yı tuttuğu gibi yere yatırdı. Şimdi yerde sadece omuzları ve kafası yerde duruyordu, götü havada kalmıştı. Sırtını da kanepeye dayamış destek almasını sağlamıştı. Kız da bu pozisyona hemen alışmış elleriyle dizlerinin arkasından tutarak bacaklarını kendine doğru çekmişti. Osman önce eğilip kızın suratına okkalı bir tükürük bıraktı ve kızın yutmak için açılmış ağzına isabet ettirdi. Daha sonra aynı şekilde bir tükürüğü önünde tabak gibi açılmış, sikilmekten kıpkırmızı olmuş göt deliğine bıraktı. Dibinden eğdiği sikini her zamanki sertliğiyle götüne sapladı. Artık kızın götü alışmıştı, böyle zor bir pozisyonda bile hemencecik sikinin yarısını almıştı.
Osman’ın altında resmen ikiye katlanmış bir şekilde, ezile ezile sikilmek onun için çok zordu. Ama Osman’ın onu hiç önemsemeyen bu hayvani metodları deli ediyordu Ceyda’yı. Hep bu pozisyonda sikilmeyi merak etmişti; ama bugüne kadar onu siken herkes bunun için fazla yumuşaktı. Gerçekten de zor bir pozisyondu ve yaşadığı aşağılanma hissi olmasa herhalde zevk alması imkansızdı. Zaten sürekli acıdan bağırıyordu; ama adam bunu hiç önemsemeden her seferinde bedeninin o muazzam gücü ve ağırlığıyla sikini sonuna kadar sokuyor, onu öldüresiye beceriyordu. Durduğu konum ve adamın gücü yetmezmiş gibi bir de sürekli yukarı doğru kalkmaya meyilli siki her gidiş gelişte götünü parçalayacakmış gibi oluyordu.
Osman bir yandan kızı vahşice sikerken bir yandan da suratına tükürüp duruyordu. Alnına, saçlarına, yanağına, çığlık atarken açılan ağzına ve hatta gözüne isabet ediyordu bu tükürükler. Bunlardan garip bir zevk duyuyor, her isabetli atıştan sonra sikini daha bir kuvvetli saplıyordu. 20 dakikanın sonunda kızın kasları uyuşmuş olacaktı ki, artık çığlıkları azalmıştı. Bunun üzerine sikini çıkarıp biraz yukarı kalktıktan sonra tek hamlede köküne kadar sapladı. Kız yine derin bir çığlık atmıştı. Bu hoşuna gitmişti Osman’ın. Bunu kızın çığlıkları gücünü kaybedene kadar 10-15 kere daha tekrarladı. Sonra tekrar aynı temposunda sikmeye devam etti.
Adam onu resmen canını acıtmak için sikiyordu. Onun çığlıklarından sonra gözündeki zevk pırıltısından belliydi bu. Hayatında kimse onu böyle sikmemişti. Resmen annesinin gözleri önünde, onayıyla ve hatta “ricasıyla” tecavüze uğruyordu! Tecavüze uğramak bundan farklı olamazdı herhalde. Eğer öyle ise demek ki tecavüze uğramak onun için acayip tahrik edici bir şeydi! Bu düşünceler ve hislere daha fazla dayanamayarak boşalmaya başladı. Sanki bu günün genel kuralıymış gibi öncekilerden daha şiddetli bir orgazm yaşıyordu. İyice daralan götü sanki içine girip çıkan o muazzam, hatta tanrısal siki sağmak istiyor gibiydi. Düşününce Ceyda o sikin tanrısal olduğuna daha çok inanmaya başladı. O sike tapınmalı; dağıtıp parçalaması için amlar, götler ve ağızlar kurban olarak sunulmalıydı. Bu fikirlerle iyice uçtu ve daha şiddetli boşalmaya başladı. En sonunda daha fazla dayanamayan Osman sikini çıkararak tepeden suratına doğru boşalmaya başladı. Spermleri tükürükleriyle karışıyor, görüşünü engelliyordu; ama o bunları temizlemek için bir harekette bulunmuyordu. Adam işi bitip de doğrulunca acaba sırada ne var diye düşünecek oldu. Fakat buna fırsat vermeden onun saçlarına asıldı ve neredeyse sürükleyerek banyoya doğru götürdü. Şimdi onu banyoda dört ayak üzerine dikmişti. Durduğu yerde kafası klozete çok yakındı, kafasını azıcık uzatsa içine girecekti neredeyse. Ne planlıyordu bu sefer acaba adam?
Henüz çok az inmiş olan sikini tükürükleyip biraz sıvazladıktan sonra tek seferde kızın götüne geçirdi. Darbesiyle öne doğru savrulan kız kafasını klozete çarptı. Dibinden saçlarına asılıp kafasını hafifçe yukarı kaldırdı. Bu sayede kafasını klozete çarpmıyordu; ama her darbede giderek klozete yaklaşmıştı. Saçlarını bıraksa kafası klozeti içine girecekti neredeyse. Tam da Osman’ın istediği gibi! Kızın hiç beklemediği bir anda saçlarından bastırarak kızın kafasını klozetin içine soktu. Oranın temiz olup olmamasının onun için hiçbir önemi yoktu. Tek düşündüğü şey su seviyesi alçak kaldığı için suratını suya istediği kadar sokamamasıydı. Bu yüzden sifonu çekti. Şimdi kızın bütün suratı su içinde kalmıştı. Nefes almakta zorlanıyor, çırpınıyordu. Osman bu konumdayken bile kızı sertçe sikmeye devam ediyor, bu yüzden de kız bir yandan boğulurken bir yandan da kafasını klozetin içinde çarpıp duruyordu. Ayrıca havasızlıktan çırpınmak kızın vücudunun gerilmesine, deliklerinin sıkılaşmasına sebep oluyordu. Bu da Osman’ın zevk denizinde yüzmesine sebep oluyordu: hem sadistçe duygularını tatmin ediyor, hem de sikini hoyratça daracık bir deliğe sokup çıkarıyordu.
Adam saçından çekip kafasını nefes almak için çıkardığında soluk soluğaydı. Sabah annesi onu bu sikişe hazırlarken aklına hiç böyle bir şey gelmemişti. Adam gördüğü en vahşi yaratıktan bile daha vahşiydi. Tam bir hayvandı. Sırf zevk için onun kafasını bastırmaya devam edip onu orada, o pis suların içinde boğabilirdi bile. Tabi bir yandan sikmeye devam ederken… Gerçekten bu kadar rahatsız oluyorsa neden karşı koymuyordu? Sonuçta bu bir oyundu; kimse gerçekten onu cezalandırmıyordu. Cevap basitti aslında: içindeki mazoşist yan uyanmış, onu zevkten deliye döndürüyordu. Adam sürekli kafasını suya sokup çıkarıyor; ama artık daha kısa suyun altında tutuyordu. Allahtan böyle yapıyordu, yoksa gerçekten boğulabilirdi. Bu psikopatça sikiş Ceyda’yı mahvetmişti. Bir yandan nefes almaya, hayatta kalmaya çalışırken bir yandan da korkunç bir orgazm yaşıyordu. Tabi ki bu da bir öncekinden daha şiddetli olarak hayatının rekorunu kırmıştı. Nasıl bir adamdı bu böyle? Ona hayatının orgazmlarını yaşatmış, üstelik bunları büyük çoğunlukla beyninin içinde yaşatmıştı. Yoksa bu bencil sikişle başka türlü yaşayamazdı bunları. Şansına 10 dakika sonra Osman sikini çıkartıp geri çekildi; boşalacaktı. Herhalde bu sikiş onu da Ceyda kadar heyecanlandırmıştı; yoksa bu kadar erken boşalmaz, bu şekilde en az yarım saat daha sikerdi onu.
Kız klozetin önünde baygın vaziyette oturmuş gelecek spermleri bekliyordu. Boşalmaktan taşaklarındaki spermler iyice azalmış olmasına rağmen yaşadığı zevkin etkisiyle tazyikli dört posta geldi kızın sırılsıklam olmuş saçları ve suratına. Kız sırtını klozete dayamasa yere düşecekti herhalde. Bu haliyle acayip seksiydi. Osman şimdi uzun zamandır yapmadığı bir şeyi yapacaktı. Siki biraz indikten sonra işemeye başladı. Kız şaşırmıştı; ama tepki verecek hali yoktu. Sidikler kızın başında aşağı dökülüyor suratından göğüslerine akıyordu. Döller, klozetin suları ve idrarla kaplanmış vücudu parlıyordu.
Page 3
O kadar halsizdi ki adamın yaptığına karşı çıkamamıştı. Eğer hali olsa yerinden kalkar, adamın üzerine işemesine izin vermezdi. Yoksa verir miydi? Bu düşünceler içerisinde yine boşalmaya başladı. Adam bir yandan üzerine işerken, o idrar duşunun altında -geleneği bozmayarak- hayatının en büyük orgazmından ötürü kıvranıyordu. Nasıl bir gündü bu böyle? Üzerinden resmen ordu geçmiş gibiydi. Yerinden kıpırdamaya hali yoktu. Birisi kaldırsa bile ayakları tutmazdı muhtemelen; hem sikilmekten hem de boşalmaktan ötürü.
– Bugünlük bu kadar yeter herhalde.
– Tabi ki hayatım. Aşifteye hayatının dersini verdin. Sana güvenebileceğimi biliyordum.
– Sen iste her zaman. Bu arada seninle de fazla ilgilenemedim, kusura bakma.
– Ne demek aşkım işin vardı.
Birden dudaklarına yapıştı Burcu. Her zamanki gibi ustaca öpüşüyordu. Hayatında gördüğü en iyi öpüşen kadındı. Sıcacık dili ağzının içinde gideceği yeri bilen bir seyyah misali dolaşıyor, kendisini onun karşısında bir yeni yetme gibi hissetmesine yol açıyordu.
Bütün gün boyunca sikişmekten helak olmasına rağmen bu öpüşmeyle birlikte içinde Burcu’yu sikmek için dayanılmaz bir istek doğdu. Bir yandan öpüşmeye devam ederken bir yandan da hoyratça memelerini okşamaya başladı. Daha sonra dayanamayıp o yumuşacık, dolgun memelere yumuldu. Öpüyor, yalıyor, ısırıyor, uçlarını hafif hafif dişliyordu. Burcu da bu sırada zevkten mest olmuş, Osman’ın saçlarına yapışmıştı. O saçlarına asıldıkça daha vahşileşiyor, memelerini daha çok ısırıyordu.
En sonunda Osman onu banyonun soğuk zeminine yatırdı. İlk etapta acayip rahatsız olmuştu; ama içindeki sikilme isteğinden ötürü hiç umursamadı soğuğu. Osman şimdi kasıklarına inmiş, amını yalıyordu. Bu adam sevişirken yaptığı her şeyi bu kadar iyi yapmak zorunda mı diye düşündü. Gerçekten de bugüne kadar amının derinliklerinde gezinen en usta dillerden birisiydi. Kısa süre sonra boşalmaya başladı. Osman şapırtılı seslerle zevk sularını içiyordu. En sonunda kafasını kaldırıp, Burcu’nun ağzına yumuldu. Ağzında biriktirdiği am sularını onun ağzına aktardı. Tadı enfesti. Zaten erkeğin ağzından kendi am sularını içmeye bayılırdı. Daha sonra Osman onunla öpüşmeye devam ederken, sabah Ceyda’ya yaptığı gibi, iki parmağını amına sokup çıkarmaya başladı. Bir yandan da elini titretiyordu. Bu şekilde fazla dayanamadı Burcu ve yine boşalmaya başladı.
Burcu’nun art arda boşalmaları bitince Osman eline bulaşmış am sularıyla sıvazladığı sikini amına sokup çıkarmaya başladı. Hızla gidip gelirken kadın da bacaklarını onun beline dolayıp sırtına sarılmıştı. Onu içinde istiyordu. Özenle uzatılmış tırnaklarıyla Osman’ın sırtını çiziyor, kanatıyordu. Bu ise Osman’ı daha vahşileştiriyor, darbelerini daha sert ve daha sık hale getiriyordu. Zaten kadın bunu bildiği için kasıtlı olarak yapıyordu bunu. Bu şekilde sikilirken yine orgazm olmaya başladı kadın. Zevk sularıyla ıslanan sik amından her çıktığında parıldıyordu.
Ceyda şaşkınlıkla izliyordu manzarayı. Eğer sikilmekten vücudunun her santimetresi gibi pelteleşen beyni yanlış hatırlamıyorsa dokuz kez boşalmış olmalıydı bu hayvan herif. Ve hala deli gibi kızının gözleri önünde annesini sikiyordu. Annesinin içinden çıkmıştı şimdi adam; ama gözlerindeki hırs dolu ifadeden işinin bitmediği anlaşılıyordu. Bir anda kadını yüz üstü çevirdi. Şimdi o dolgun memeleri buz gibi fayanslarla bir olmuştu. Bacaklarını birbirine bitiştirip, am sularıyla kaplı sikini kadının götüne sapladı. Acımasızca sikiyordu. Tıpkı daha önce Ceyda’yı siktiği gibi. Bu görüntüye daha fazla dayanamayan Ceyda adamın sabah ona yaptığı gibi iki parmağını amına sokarak mastürbasyon yapmaya başladı. Bunu görünce Osman;
– Oo senin kız da doymak bilmiyor. Malesef benden bir tane var güzelim hehe.
Bunu duymak Ceyda’yı tetiklemişti; yine boşalıyordu. Hem de bu sefer şelale gibi. Zevk suları 20 santim öteye, Burcu’nun kafasının üzerine fışkırıyordu. Kızının am sularıyla yıkanıyordu resmen! Osman bir yandan her zamanki vahşiliğiyle onu sikmeye devam ederken bir yandan saçlarına asılıp suratını Ceyda’nın zevk sularından oluşan göle yapıştırdı. O da becerebildiği kadarıyla yalayıp yutuyordu bunları. Osman tam onun yaladığı yere tükürdü. O tükürüğü de afiyetle yuttu Burcu. Onun böyle şeyler yapmasına bayılıyordu. Hiç ummadığı bir anda başkası için iğrenç olan şeyleri çok doğal bir şekilde yapıyordu. Her şeyden daha çok sevdiği yanı buydu Osman’ın. O tükürdükçe Burcu yalamaya devam ediyor, manzaradan ötürü her an daha çok zevke gelen Ceyda da üzerine boşalmaya devam ediyordu. Bu garip biçimde götünden sikilirken boşalmaya başladı. İyice daralmıştı götü ve Osman’ın o muhteşem sikini sıkıştırıyordu.
Bu baskıya fazla dayanamayan Osman sikini çıkarıp tek dizini sırtının tam ortasına yaslayıp çömeldi. Bedeninin bütün ağırlığı Burcu’nun üzerine vermişti ve bu nefes almasını zorlaştırıyordu. Çırpınmak onu üzerinden atmak istiyordu. Ama bu boşuna bir çaba olurdu. Ve bunun esas sebebi de gücünün yetmemesi değil; bu şekilde Osman tarafından aşağılanarak, onun seks kölesi gibi sikilmekten keyif almasıydı. Keyif almak ne kelime; onu böyle sikmesi için Osman’ın ayaklarına kapanabilir, ona yalvarabilirdi. En sonunda Osman’ın dölleri tepeden akmaya başladı. Bir kısmı yanağına gelmiş, bir kısmı ise Ceyda’nın am sularından oluşan gölün içine düşmüştü. Osman hala üzerine abanırken am sularıyla karışan bütün spermleri yalayıp yuttu…
Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32